Ramazan’da uzak durulması gereken yiyecekler
Bu yıl Ramazan ayı yaz mevsimine denk geldiği için oruçlu geçirilecek vakit de 16-17 saati buluyor. Oruç meblağken özellikle de ilk 3-4 gün çok güç geçiyor. Bedenin bu başlangıcı yaparken zorlanmaması için de bazı kaidelere dikkat edilmesi gerekiyor.
Aile Sağlık Kurumu Bahçelievler Beslenme ve Diyet Uzmanı Berna Çil, midenin zorlanmaması için uzun açlık müddetlerinden sonra özellikle de çok yağlı ağır yemekler, şekerli yiyecekler ve fazla tuzlu besinlerin fazla ölçüde harcanmamasını öneriyor.
Ramazan ayında yapılan yanlışlara ve doğru besleme kaidelerine dikkati sürükleyen Berna Çil, bir ay boyunca yapılacaklar hakkında merak edilen sualleri yanıtlıyor.
İftarda orucu bir kadeh suyu yudum yudum, yavaşça içerek açmak uygundur. Ardından uzun açlık süresiyle beraber artan şeker ihtiyacını gidermek için bir veya iki tane hurma yenilebilir.
Çorba içildikten sonra 10-15 dakika kadar bir zaman beklenerek; yemeğe az yağlı hafif bir ana yemek etli sebzeli bir yemek ile devam edilmelidir. Yemekler yavaş ve bol çiğnenerek yutulmalıdır.
Reflü meseleleri ramazan yarıyılında çok sık ortaya çıkıyor, bu sebeple sulu ve katı karmaşık yemekler seçim edilmelidir. Çok tuzlu, çok şekerli, çok yağlı besinler harcanmamalıdır.
Bol posalı yiyecekler seçim edilmelidir. Sebze ve meyveler mevsime uygun, bol posalı olanlar seçim edilmelidir. Bol posalı yiyecekler ramazan ayında daha da ehemmiyet kazanıyor. Çünkü ramazanda kabızlık meseleyi de artıyor.
Genellikle pirinç pilavı yerine bulgur pilavı öneririz ancak ramazanda uzun açlık sonrası yenilen yemekler gaz kasvetine ve reflüye neden olabildiğinden bulgur pilavı dikkatle harcanmalıdır. Esmer pirinç burada seçim edilebilir veya makarna kepekli-basmakalıp yenilebilir.
İftarda ve sahurda kesinlikle yoğurt-süt-ayran-kefir-cacık gibi süt grubu yiyeceklerden 2-3 kadeh harcanmalıdır. Gaz yapmıyor ise salatalarda veya yemeklerde kuru baklagil kuru fasülye, nohut, mercimek katılabilir, böylece protein alımına katkı sağlayabilirsiniz.
İftar ve sahur arasındaki vakitte 2-2,5 Litre su içilmeye çalışılmalıdır. İftardan 1-1,5 saat sonra bir ara öğün ile meyve tüketimi, y isme meyveli veya sütlü bir tatlı tüketimi seçim edilebilir. Yine yatmadan 2 saat evvelinde de bir ara öğün yapılabilir.
Ramazan ayı açlık vakitlerinin uzaması, günlük akışkan ihtiyacının kısa saatler içerisinde yeterince karşılanamamasından dolayı beslenme kumpasının bozulduğu bir yarıyıldır. Kilo alımları bu balanssızlık nedeniyle çoğalır ancak istisnai de olsa bazı insanlar bu yarıyılda kilo kaybı yaşayabilir.
Son yıllarda ramazan ayının günlerin uzun olduğu yaz mevsimine gelmesi nedeniyle açlık zamanları uzamakta ve beslenme mevzusunda kasvet yaşanıyor. Sabah saat 04:00 etrafı sahur yapılıp, saat 20:00-21:00 arası iftar yapılacak olması açlık vaktini 16-17 saate çıkarıyor. Açlık vakitlerinin uzaması yapılması gereken öğün sayısının eksilmesine, harcanacak su ölçüsünün eksilmesine, metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor. Böylece oruç yakalanan yarıyıllarda kilo alımı artıyor.
Sahurda bir kase çorba, börek, peynir, yumurta, meyve, yoğurt, sebze salata veya yemek, 2-3 ceviz, 5 badem-fındık gibi bir öğün tasarlamak seçim edilmelidir.
Tüm bunlardan daha ehemmiyetlisi ise yazın en sıcak aylarına denk gelen Ramazan ayında sağlık tehlikelerinin çoğalmasıdır. Tansiyon, düşmeleri, yükselmeleri, şeker oranlarındaki düşüşler çıkışlar gibi tesirlerle kalbinizde, beyninizde geri dönüşü güç rahatsızlıklar yaşanabilir.
Oruç yakalama yarıyılında dahi 3-4 öğün ile beslenmek metabolizmanızın yavaşlamaması için lüzumludur. Bir seferde çok fazla midenize yüklenmemek için, kan şekeri ve tansiyon balansları açısından sağlıklı beslenme kaideleri ihlal edilmemelidir.
Sahura kesinlikle kalkılmalıdır. İftarda yenilen yemekle veya erken saatte yatarken yenilen yemekle oruç yakalanmamalıdır. Yatarken yemek yemek zati yağ yaradılışını artırdığı için sahurdan sonrada hemen yatılmazsa kilo mevzusundaki kasvetler azalabilir.
Ramazan’da, özellikle açlık müddetinin 16-17 saatlere vardığı son yıllarda şeker hastaları, tansiyon hastaları, hipoglisemisi olanlar, kalp hastalığı olanların kesinlikle oruç yakalamadan evvel hekimlerine, diyetisyenlerine danışmaları gerekiyor.