Haute Couture denilince usunuza sadece özel dikim elbiseler geliyorsa, çok yanılıyorsunuz! İşte Haute Couture ve moda dünyasındaki anlamı…
Ayrıca tarihi aristokrasi ve geç kapitalist yarıyıl arasındaki eşliklere dikkat çekiliyor. Tıpkı daha önceki bir atasözünün dediği gibi, zenginler Amerikan Rüya’sının kandırıcı elde edilebilirliğinin gözeterek zengin olmaya devam ediyor. Bu vaziyette de couture, yaşamın kapitalizmden olumsuz etkilenen bir yanına dönüşüyor.

Modayla alakalı en alaka çekici şeyler Couture alanında asıllaşır. El sanatlarından esinlenen harekâtalar ve hatasız terzilik sayesinde giysiler birer sanat yapıtına dönüşür.
Couture dünyayı daha iyilerinin muhtemel olduğuna ikna eder. Şayet Haute Couture olmasaydı her şey gibi elbiselerimiz de tektipleşmiş ve sıradan parçalar haline gelebilirdi. Fakat Couture sayesinde tıpkı elbiselerde olduğu gibi yaşamın her alanında özverili davranırsak hayal ettiklerimizin çok daha ilerisini ulaşabileceğimizi öğreniyoruz.

Öteki yandan cafcaflı ve pahallı Haute Couture parçaları, kendi içinde değer kaybettiren makûs bir mizah barındırıyor. Podyumda sergilenen parçalar ne kadar eşsiz ve muazzam olursa olsun, birine satıldığı anda değer kaybediyor. Böylece lüks kıyafetlerin moda sahnesindeki rolü, sadece bencil bir statü bulgusu oluyor.

Lüks elbiseleri sergileyen modellerin hatasız bedenlerinden de anlaşılacağı gibi couture, insanların basmakalıplığını ve hatalarını zarafete dönüştürür. Birden bire couture, ünlü magazin mecmualarının moda köşelerinde ve kıskançlığın gölgesinde ucuzlaşır. Tıpkı sanat yapıtlarının renkleriyle geçimli lobilerde asılmak için yapılmadığı gibi haute couture elbiseler de, sahiplenilmek ve satın alınmak için yaratılmıyor.

Anka Kuşu gibi eşsiz haute couture kıyafetleri yakmak isteyenler ise bu gidişata son derece kolay bir bakış açısıyla yanaşıyor. Onlar couture elbiseleri, insanların istisnalı statülerini yaşam boyu dominantlığın yüksek gücüyle gözettiği, monarşik kaidelerin metruk bir anımsatıcısı olarak görüyorlar.
